İki saattir mal gibi aynı şeyleri okuyorum. Ben bir şeye üzülünce üç-dört gün etkisinden çıkamıyorum. Sakin kafayla açıp baştan aşağı o gün yazıştığım her şeyi okuyorum, kim haklı kim haksız tarafsız değerlendirmeye çalışıyorum.
Karşımda zaten problemleri olan, çoğu zaman üzgün biri olduğunun farkındayım ve gerçekten onunla beraber ben de üzülüyorum. Hem onun problemlerine üzülüyorum, hem de kendini kötü hissetmesine üzülüyorum. Ona yardımcı olamadığım için de üzülüyorum. Bunun dışında zaten üzüldüğüm başka şeyler de var onunla ilgili, benimle ilgili, bizimle ilgili. Ama bunlardan bahsetmemem gerektiğini de çok iyi biliyorum. Bunu asla kendime problem etmiyorum, ama ne kadar da olsa insan dışarıya belli etmediği üzüntüsünü bir şekilde ruh haline, konuşmasına ister istemez yansıtıyor. Bir şey yapasım kalmıyor, canım sıkılıyor. Yine de elimden geldiğince destekleyici konuşmaya çalışıyorum, en azından ben böyle yaptığımı düşünüyorum bilmiyorum.
Şu an dün yazdıklarımızı okurken, bana gün boyu garip olduğumu, belki takıldığım kişiler yüzünden falan böyle davranmaya başladığımızı söylediğini farkettim. Baktım okuldayken nasıl davranmışım ona diye, her zamanki gibi hep kullandığım emojilerimi, kalplerimi atmışım. Şişkom demişim deli demişim neyin var napıyorsun demişim çok normal konuşmuşum, ekstradan dün okuldayken ona bir kaç kere seni seviyorum çok falan da demişim bunun nesi garip ki? Evet yanımızda olan insanları anlatmışım etmişim, onun morali bozukmuş ama, sinirliyim bugün demiş peki demişim. Anlatmak istersen anlatabilirsin üzülme kıyamam demişim, halbu ki anlatsa içini dökse böyle olmayacak. Yahu ben üzülüyorum allahım, içinde yaşıyor olabilir bunları ama ben ona ortak olmak istiyorum sadece, bu şekilde beni kendinden uzak tuttuğunda gerçekten çok takılıyorum, kendimi ondan uzak hissediyorum bir şey de yapamıyorum.
Geçen günlerde anlatmak istemediği şeyleri üstelemicem diye söz verdiğim için üstelemek de istemiyorum. Aslında içimde bir şeyler olduğunu bilsem de yok bi'şey derse tamam deyip geçmeye çalışıyorum, kıyamam üzülme hiçbir şeye diyorum ne yapayım. Kendi duygularımı içime tıktığım için gün sonuna doğru ben de moral olarak geriliyorum biraz, eksilere düşüyorum. Tabii ki fark ediyor fakat sorduğunda ona çıkıp ''Gün içinde şu bu yaptığına üzüldüm, şuna buna takıldım'' gibi cümlelerle gidersem onu ekstra sıkacağımı, ve onun nazarında saçma olan problemleri ortaya atacağımı biliyorum, bunun tek yolu ''Yok bir şeyim deli, canım sıkılıyor'' demek. E yalan da değil çünkü canım sıkılıyor sadece.
Ona böyle davrandığımda da rahatsız oluyor biliyorum, fakat en azından bu konu eşelenmedikçe benim moralim iki üç konuşmada tekrar düzelebiliyor ve üstü kapanmış oluyor. Çoğu gece geç saat e kadar beklememin sebebi, oyunları bittiğinde daha sık ve hızlı bir şekilde konuşabiliyor olmamız, ben bundan hoşlanıyorum ve o saati bekliyorum, o zaman zaten ben normale dönüyorum, ben iki gülücük iki kalp ya da kendini bana açtığı herhangi iki üzgüncük kızgıncık da bile mutlu hissediyorum.
Bana tartışmak istemiyorum deyip duruyor, ben de istemem tabii ki. Her tartışmada aha şimdi bırakıp gidiyor düşüncesi yaşamak yeterince iğrenç. Fakat tartışmak istemiyorsak bunun 2 yolu var;
1- Ya alındığın, kızdığın, herhangi bir şekilde yanlış bulduğun bir şeyi, sakin bir dille olduğu an yazacaksın ve nedenini soracaksın. Ama doğru bir dille. Ve karşı taraf da bunu normal karşılayacak bu şekilde konuşup o an halledeceksiniz. Bu konuşmada suçlama yargılama olmayacak.
Sadece merak ettiğiniz şeyin ''nedenini'' sorucaksınız ve cevabınızı alıcaksınız. Çünkü insanın kafasını asıl kurcalayan soru, modunu düşüren şey asla karşı tarafa yöneltemediği NEDEN sorusudur ve cevabını alamadıkça da içinde o soruyu büyütür. Bence konuşmak en iyisi, hem de sizi birbirinizden uzaklaştırmaz, yabancı gibi hissettirmez ve paylaşmak herkese iyi gelir.
2- Eğer konuşmaktan hoşlanmıyorsan o zaman konuşulmayacak. Alındığın kızdığın bir şeyi içinde tutmasını biliceksin, eğer karşı tarafın ters tepki vereceğini düşünüyorsan. Fakat bu da iki kişinin arasında duvar gibi bir şey oluşturuyor bence ben hiç hoşlanmıyorum, ben hislerimi yazmaktan ve bildirmekten yanayımdır, bence bu samimi olan. Ama karşı tarafa saygım var, ve eğer ben onu bu konuda sıkıştırmıyorsam, o da beni bir şeyim yok dediğimde sıkıştırmamalı. Zaten kendime has bir problemim olsa ve bu problem onunla ilgili değilse ben her şekilde anlatırım. Anlatmadığım bir şey ise onunla ilgili bir şeydir ve o bu konuları konuşmak istemediği içindir...
Zorla sorup, daha sonrasında aldığınız cevaptan memnun olmayacak ve sinirlenecekseniz sormamanız en iyisi :/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder